İstanbul’da Gezilmesi Gereken Yerler
İstanbul’da Gezilmesi Gereken Yerler
3 Güzel Bölge
İki yakayı bir araya getiren muhteşem güzellik: İstanbul… İster Avrupa yakası otellerinde konaklayın, ister Anadolu yakası otellerinde konaklayın İstanbul’un size sunacağı tarihi ve turistik sürprizlerle merak uyandıran ve keşfetme isteğinizi arttıran anlarla dolu günler geçireceksiniz. Hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleri ile kalbimizi fetheden İstanbul’da mutlaka görmeniz gereken 3 bölgenin listesini sizler için oluşturduk:
Tarihi Yarımada’da Mutlaka Görülmesi Gereken 6 Yer
• Tarihi Yarımada:
Tarihi Yarımada çok eski bir yerleşim bölgesi olmakla kalmaz aynı zamanda medeniyetlerin de başkentidir. Birden çok kültüre ev sahipliği yapan, birçok rivayetlere ve savaşlara ev sahipliği yapmış buram buram tarih kokan İstanbul’un en güzel yerlerinden biridir. Özellikle mimari açıdan zengin olan Tarihi Yarımada Bizans ve Osmanlı eserleriyle can buluyor. Burada gezip göreceğiniz yerlerden bahsedecek olursak;
1. Eminönü:
Yeni Camii, Mısır Çarşısı, Tarihi Büyük Postane bu alanda bulunuyor.
2. Sultanahmet:
Tarihi Yarımada denilince akla gelen en görkemli yapıtlardan biri Mimar Sinan’ın en güzel eserlerinden biri olan Sultanahmet Camii bu alanda yer alıyor. Küçük Ayasofya Camii yine bu alandadır. Milattan Önce 1500 yıllarına ait, Mısır’dan Romalıların getirmiş olduğu Dikilitaş ise tüm ihtişamı ile karşınızda duruyor olacaktır.
3. Ayasofya:
Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında yaptırılmış olan Ayasofya Tarihi Yarımada’nın en güzel yerlerinden biri. Mitolojiye ve tarihe düşkünlüğünüz varsa kesinlikle gidip görmeniz gereken bir diğer yer ise; Arkeoloji Müzesi. Sultanahmet Meydan’ına gidip Yerebatan Sarnıcı’nı görmeden de dönmek olmaz.
4. Topkapı Sarayı:
Osmanlı’nın 400 yılına tanıklık etmiş. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı Osmanlı mimarisini ve yaşantısını gözler önüne seren en güzel mimari eserlerden biri.
5. Beyazid Meydanı:
Osmanlı döneminde saray yolu olarak bilinen Beyazid Meydanı mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Hemen yanı başında duran antikacılar, ikinci el kitap satan satıcılar ve sahaflarla dolu olan Sahaflar Çarşısı’na uğramadan bu bölgeden dönmeyin.
6. Kapalıçarşı:
Fatih Sultan Mehmet’in emri üzerine yapılan Kapalıçarşı yine Osmanlı mimarisini gözler önüne seren muhteşem yapılardan biridir. Ayrıca sahip olduğu 45 bin metre karelik alala dünyanın en büyük kapalı çarşısı unvanına sahiptir.
• Beyoğlu:
Beyoğlu 19. Yüzyıl Osmanlı döneminin modernleşmiş halidir diyebiliriz. Hem tarihi dokusu hem gece hayatı olarak ele alındığında İstanbul’un kalbi olarak hafızalara kazınmıştır. Taksim Meydan’ından içeri girdiğiniz andan itibaren her çeşit kültürden insanı görmeniz mümkün. Günün her saatinde nefes alan, yaşayan bir cadde olan Taksim Meydanı’nın bitiminde İstiklal Caddesi sizleri bekliyor olacak. İstiklal’e ilk defa gelmişseniz mutlaka tramvaya binmenizi tavsiye ederiz. Yol üzeri Çiçek Pasajı’na uğramayı da ihmal etmeyin. Birazdan güzeller güzeli Pera’nın büyüsüne kapılacaksınız. Hem gece hayatının hem de Beyoğlu’nun kalbine güzel bir yolculuk yaptığınızı kendinize hatırlatın. Galata’ya doğru inerken Pera Müzesi’ne, İstanbul Modern’e ve Madame Tussauds Müzesi’ne uğramayı ihmal etmeyin. Galata’ya geldiğinizde ise tüm ihtişamı ve dillere destan birçok hikayesi olan Galata Kulesi’ni göreceksiniz. Önünde çok sıra olmasına karşılık Galata Kulesi’nin tepesine çıktığınızda göreceğiniz manzara bu sıraya değecektir. Karaköy’e doğru inerken Bankalar Caddesi’nin üzerinde bulunan Salt Galata’ya uğramayı da ihmal etmeyin. Karaköy ve Cihangir iki farklı uç noktalar olsa da bu iki yeri de mutlaka görmeniz gerekir. En azından kahve molası için değerlendirebilirsiniz.
• Boğaziçi:
Avrupa ve Asya kıtasını birbirine bağlayan Boğaziçi bölgesi tüm ihtişamı ile karşınızda. Burayı Avrupa Yakası ve Anadolu Yakası olarak ikiye ayırıp ele almamızda fayda var. Asya yakasından başlayacak olursak seçeceğimiz ilk durak Kuzguncuk İskelesi olabilir. Sultan Abdülaziz’in emri üzerine 1865 yıllarında inşa edilen Beylerbeyi Sarayı’nın bulunduğu yer yeşil havasını koruyan İstanbul’un ender yerlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Ardından Vaniköy’e uğrayarak Anadolu Hisarı’na geçiyoruz. 1393 yılında Yıldırım Beyazid’in İstanbul’u fethetmek amacı ile inşa ettirdiği Anadolu Hisarı’nın tam karşısında Fatih Sultan Mehmet’in karşısına yaptırdığı Rumelihisarı’nı da görmemiz mümkün. Kanlıca’ya uğrayıp yoğurt yemek güzel bir alternatif olabilir. Eski Beykoz evlerini ve Paşabahçe’yi görmeden de olmaz.
Avrupa yakasındaki turumuza geçecek olursak; boğazın yeşil bölgelerinden biri olan Sarıyer’e gidelim. Büyükdere caddesi üzerinde olan Sadberk Hanım Müzesi tavsiyelerimiz arasında yer alıyor. Tarabya’nın tüm ihtişamını daha rahat görebilmeniz için sahil boyunca yürümek ve temiz bir Boğaz havası almak emin olun ki çok iyi gelecektir.
Emirgan ve Boyacıköy’de bulunan 19. Ve 20. Yüzyıla ait ahşap evlere ve meşhur Emirgan Korusu’na hayran kalacağınızı biliyoruz ve sonraki durağımız Bebek. Boğazın en güzel ve en şık yerlerinden biridir. Avrupa yakasının en göze çarpan semtlerinden biri de Ortaköy’dür. Buradaki antika dükkanları gününüzü daha keyifli hale getirebilir. 1849 yılında yapılan ve Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Ortaköy Camii’yi ziyaret ettikten sonra mutlaka kumpir ve waffle yemeyi de unutmayın deriz. Ortaköy’den sonra sıradaki durağımız Beşiktaş. 19. Yüzyıldan kalan Dolmabahçe Sarayı ve Deniz Müzesi Beşiktaş’ın tarihi yapılarından birkaçı. Yorgunluğunuzu Beşiktaş’ın Köyiçi’ndeki restoranlarında giderdikten sonra gece hayatı için Akaretler’e çıkabilirsiniz.
İstanbul Beşiktaş otelleri arasında bulunan Nish Suites Beşiktaş oldukça merkezi konumdaki lokasyonu ile tatil ve gezi amaçlı ziyaretler için tercih sebebi oluyor. Günlük ve haftalık kiralık olarak kalabileceğiniz apart otelimiz ile İstanbul gezinizde sizlere eşlik ediyoruz. Beşiktaş otelleri arasında evinizin konforunu sizlere suit odalarımız ile yaşatırken birlikte İstanbul’u keşfetmeye hazırız.